Pazar, Şubat 02, 2014

Afrikalı Leo by Amin Maalouf

<Ben, Hasan, tartıcıbaşı Muhammed’in oğlu, ben, Giovanni Leone de Medici; bir berberin sünnet ettiği, bir papanın vaftiz ettiği ben… Şimdi Afrikalı diye anılıyorum, ama Afrikalı değilim, Avrupalı da Arabistanlı da değilim...Yolların oğluyum ben, ülkem kervan, yaşamımsa yolculukların en beklenmedik olanı.
Benim Arapça, Türkçe, Kastilya dili, Berberi dili, İbranice, Latince, sokak İtalyanca’sı konuştuğumu duyacaksınız; çünkü bütün diller ve dualar benim dillerim ve benim dualarım, fakat ben hiçbirine ait değilim. Ben yalnızca Tanrıya ve dünyaya aidim; ve yakında bir gün yine onlara döneceğim.>

Bir solukta okuduğum kitaplardan biri oldu, 15. ve 16. yy Endülüs, Mısır, Roma ve Osmanlı tarihi iç içe geçmiş, Leo nun serüveniyle macera ve heyecan dozu yükselmiş.

Leo^nun kendini kaderin akışına bırakıp ülkeden ülkeye, dinden dine, eşten eşe, zenginlikten sefalete, özgürlükten esarete sürüklenişi.. her seferinde hayatına sıfırdan ve yılmadan yeniden başlayabilmesi..beni derinden etkiledi ve bir kere daha hayatta sahiplendiğimiz şeylerin bizlerin en büyük esareti olduğu gerçeğini yüzüme vurdu..oysa ki aldığımız nefes, sahip olduğumuzu sandığımız beden bile birgün bizi terk etmiyor mu?... 

Sırada yazarın birbaşka kitabı Semerkant var.




Sevgiyle,
Sibel

1 yorum:

  1. Semerkant'ı okumuş ve çok beğenmiştim Sibelcim.Keyifli okumalar...

    YanıtlaSil