Pazar, Temmuz 26, 2015

Özgürlük...

Bugünün sözü bu olsun..Lazy sunday'a yakışır şekilde. Özgürüm ve istemediğim hiç birşeyi yapmıyorum..en azından bugün😀👍


Perşembe, Mayıs 28, 2015

Kalça Çıkığı-Pavlik Bandaj Tecrübemiz

Uzuun bir aradan sonra merhaba. Artık anneyim (5,5 aylık), hayatıma dünyalar tatlısı bir melek katıldı, Ece'm geldi. İlk 1ay böyle tatlı  bir meleğe sahip olduğum için şükrederken lohusalık zorlukları gölgede kaldı. Tam 1 ay geçti nerdeyse kırkımız çıktı, en zor dönemi atlattık, kızımla rahat rahat gezer eğleniriz diye düşünürken 1.ay kontrolünde çekilen kalça ultrasonu ile bir anda yıkıldım. Kızıma kalça çıkığı teşhisi koyuldu, daha önce hiç duymamıştım, başımıza gelmez diye düşünmüştüm.. ultrason sonucunu duyunca haliyle şok oldum..İlk birkaç gün çok üzüldüm, sürekli internette araştırmalar yaptım, kafamda onlarca soru benimle aynı sorunu yaşayan annelere ulaşmaya çalıştım. Malesef bu süreçte türkiye de bu konuda yeterli bilgiye herhangi bir destek grubuna ulaşamadım. Yurtdışındaki gestek gruplarına üye oldum ve diğer annelerin bebeklerin tecrübeleri, iyileşme haberleri bana moral verdi.

Türkiye de bebekleri aynı sorunu yaşayan anneler için yeni bir destek grubu kuruldu, aşağıdaki linkten üye olup annelerin tecrübelerini takip edip siz de paylaşabilirsiniz.

Bunalım sürecini çabucak birkaç günde atlattım, atlatmam da gerekiyordu Ecemi iyileştirmek için moralli  olmalıydım. Kızımı hiçbir zaman hastalığından dolayı eve kapamadım, normal bir bebekmiş gibi davrandım, evet zorluklar vardı bunları nasıl aşarıza odaklandım ve araştırmalarım sonucu çözümler geliştirdim, bu tutum hem bana hem bebeğime çok iyi geldi.

Bu süreçteki tecrübelerimi aynı durumdaki anneler için paylaşmak isterim

1) En önemli konu iyi bir doktor bulmak, 4 doktor gezerek seçimimi yaptım. Prof Dr. Gazi Zorer. Bebeklerde kalça çıkığı konusunda uzman, 4,5 aydır pavlik bandajlı tedavimize devam ediyoruz. Tip3 derece kalça çıkığı teşhisi konmuştu, 4,5 ayda güzel bir iyileşme kaydettik, bir süre daha takacağız.

2) Bebeğimle gezme hayallerimi bandaja rağmen gerçekleştirmeliydim. Bandaj ile ana kucağı- oto koltuğu yasak:( Bacakların kurbağa pozisyonunu engelleyecek, birleştirecek her şey yasak. Doktorumun onayıyla ilk 1 ay battaniyeye sardım, sonra  tam yatar pozisyonda bebek arabımı kullandım,  3 aylıktan itibaren kanguru kullandım.

- Bebek arabam Mamas papas urbo modeli tam yatabiliyor bacakların pozisyonuna uygun.Eğer arabanız tam yatmıyorsa arabanıza port bebe alabilirsiniz


-Kangurum Stokke, iki yandan açılabilen olması önemli, yukarıdan koyulanlar olmuyor. Stokke de bel desteği de olduğu için rahat kullanıyorum, aşağıdaki fotoda askılar sarkmış bunlar normalde kenara tutturulabiliyor ve daha şık duruyor:)



3) Temizlik konusu çok önemli, haftada 1 bandajı çıkarma, iç body sini değiştirme ve banyo hakkımız var. Bu yüzden her gün silmek gerekiyor. Silmek için aşağıdaki ürünü kullandım, güzel kokusuyla bir nebze yeni banyo hissi veriyor


4) Evde bebeğinizi oyalamak..en ideal pozisyon yine yatar pozisyon. Ancak bebeğiniz huzursuz olduğu için kucak isteyecek çok fazla, doktorunuzun gösterdiği pozisyonda kucakta dolaştırabilirsiniz. Bunun yanında mümkün olduğunca yatar pozisyonda bir salıncak işinizi kolaylaştıracak. Araştırmalarım sonucu Sunny Baby aşağıdaki modelini aldım (tabiki doktorumun onayını da aldım) zevkle de kullanıyorum


Şimdilik aklıma gelenler bunlar..her türlü sorunuzda bana ulaşabilirsiniz.

Unutmayın kalça çıkığı tedavi edilebilir bir hastalık bu yüzden şükredin ve bebeğinizle ilk aylarınızın keyfini çıkarın, siz mutlu, bebeğiniz mutlu.. Ve mutlu bebekler daha çabuk iyileşir.

Sevgiyle,

Sibel

Pazar, Şubat 02, 2014

Afrikalı Leo by Amin Maalouf

<Ben, Hasan, tartıcıbaşı Muhammed’in oğlu, ben, Giovanni Leone de Medici; bir berberin sünnet ettiği, bir papanın vaftiz ettiği ben… Şimdi Afrikalı diye anılıyorum, ama Afrikalı değilim, Avrupalı da Arabistanlı da değilim...Yolların oğluyum ben, ülkem kervan, yaşamımsa yolculukların en beklenmedik olanı.
Benim Arapça, Türkçe, Kastilya dili, Berberi dili, İbranice, Latince, sokak İtalyanca’sı konuştuğumu duyacaksınız; çünkü bütün diller ve dualar benim dillerim ve benim dualarım, fakat ben hiçbirine ait değilim. Ben yalnızca Tanrıya ve dünyaya aidim; ve yakında bir gün yine onlara döneceğim.>

Bir solukta okuduğum kitaplardan biri oldu, 15. ve 16. yy Endülüs, Mısır, Roma ve Osmanlı tarihi iç içe geçmiş, Leo nun serüveniyle macera ve heyecan dozu yükselmiş.

Leo^nun kendini kaderin akışına bırakıp ülkeden ülkeye, dinden dine, eşten eşe, zenginlikten sefalete, özgürlükten esarete sürüklenişi.. her seferinde hayatına sıfırdan ve yılmadan yeniden başlayabilmesi..beni derinden etkiledi ve bir kere daha hayatta sahiplendiğimiz şeylerin bizlerin en büyük esareti olduğu gerçeğini yüzüme vurdu..oysa ki aldığımız nefes, sahip olduğumuzu sandığımız beden bile birgün bizi terk etmiyor mu?... 

Sırada yazarın birbaşka kitabı Semerkant var.




Sevgiyle,
Sibel