Cumartesi, Mayıs 26, 2012

İnziva Günlüğümden..

Bir kere daha anladım, ben doğada huzur buluyorum, adeta özüme dönmüş hissediyorum kendimi.Durmadan akan derenin şırıltısı, cıvıldaşan kuşların sesi, tenimde rüzgarın güven ve huzur veren esintisi..

Dün ormanda yaptığımız gezi süresince sanki kendimi doğanın bir parçası olarak hissettim. Doğanın sesleri, doğanın kokusu, doğanın dokusu adeta bana karıştı, ben doğa oldum, doğa da ben...Aldığım her nefesle, attığım her adımla biraz daha yuvama yaklaştım sanki.Tüm korkularımdan, endişelerimden arınmış olarak. Ben doğaydım çünkü, insan kendinden korkar mı...?Normalde kediden bile korkan ben ormanda kendimden emin, mutlu ve huzurlu adımlarla ilerledim.Doğa bana adeta kucak vermişti. Doğanın güvenli ellerine kendimi teslim etmiştim.

Durmadan akan derenin sesi insana nasıl da huzur veriyor...Geceleri uykumda bile bu ses bana eşlik ediyor. Sevdiklerim yanımda olmasa da doğa bana her zaman yanımda olduğunu hatırlatıyor.
Hiç durmadan akan dereye bakarken kendimin de hayat içinde işte böyle aktığını hissediyorum. Hiçbir an tekrar yaşanmıyor, akan su hep başka kayalarla, manzaralarla karşılaşıyor.Geri dönüşünün, tersten akmasının mümkün olmadığını bildiği için de her anın tadına varıyor adeta, o coşkulu çağlaması, adeta doğanın şarkısına dönüşüyor.

                                           
Durmadan akan dereye bakarken, benim de hayatım sanki film şeridi gibi önümden geçiyor. Geçmiş geçmişte kaldı, gelecekse nasılsa akışta en hayırlı olacak şekilde gelecek diye düşünüyorum.Ne geçmiş için, ne gelecek için endişe ve üzüntü duyuyorum.Şimdi'deyim ve hayatta tek gerçeklik şimdi aslında. "Şimdi'nin Gücü" ne olan inancım artıyor. Şimdi'de sahip olduklarım; kendime ayırdığım bu çok değerli inziva günleri, hayata karşı duyduğum merak ve hassasiyet (ki beni kendi yoga yolculuğumla buluşturdu), beni bekleyen, seven ailem ve canım aşkım eşim...sahip olduğum herşey ama herşey için şükrediyorum, bu şükür duygusu beni daha da çoğaltıyor.

Derenin kenarındaki ağaçlara bakıyorum, kiminin dalları suya doğru eğilmiş, kiminin dalları gökte yükseklere doğru uzamış..Ağaçlar huzurlu, güvenli..Su bulur muyuz, hayatımızı nasıl devam ettiririz gibi kaygıları yok..Doğaya, evrene, akışa güveniyorlar.. Çünkü biliyorlar ki bu akış içerisinde zaten yaşam kaynakları kendilerine ulaşacak...

İşte ben de bu ağaçlardan farksızım aslında...Kendimi akışa bıraktım, yapan ben değilim, kontrol eden değilim. İçimde huzur, şükür, kabulleniş ve sabırla kendimi akışa bıraktım.Bu akışta elbetteki sadece mutluluk, keyif gelmeyecek, acılar da olacak biliyorum...ama ben karşıma ne çıkarsa çıksın onunla kalabilecek ve akmaya devam edebilecek donanımdayım artık...

Hayat güzel, çok güzel bir hediye biz insanlara...Onu anlayabilmek ve dolu dolu her anıyla yaşayabilmek ise biz insanların bu hayata geliş sebebi ve en büyük "challenge" aslında...



Not: Foto'ları sevgili arkadaşım Seda Öz çekti, kendisine teşekkür ediyorum:)

Sevgiyle...

Sibel

19.05.2012

Kaz Dağları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder