Evet uzun bir ara verdim yazılarıma , araya Amsterdam seyahatim ve kara kış girdi..I am back ve kaldığım yerden devam ediyorum..
"You can not stop the waves in your life but you can surf"... hayata karşı ne kadar doğru bir bakış açısı..Yoga hocam Mey Elbi kendi sayfasında ne güzel yazmış. Geçen hafta yoğun bir iş seyahatinin dönüşünde, uçağı kaçıracağımı düşünüp koştururken rötar yaptığını öğrendim ve telefonumdan face'e girdim, bu yazıyı okuyunca yüzümde bir tebessüm belirdi..işte bu şekilde bakmayı öğrenebilmek mutluluğun ve huzurun anahtarı.
Bizi mutsuzluğa sürükleyen hep hayatta herşeyin yolunda gitmesi, hep mutlu olmak, hep başarılı olmak, hep güzel olmak, hep genç kalmak, hep elde etmek v.b. beklentileri içinde olmamız. Kendimizi herşeyin hayatta smooth, düzenli, yolunda gitmesi gerektiğine şartlandırıp böyle olmadığında mutsuz olup depresyona giriyoruz.
Hayat dalgalı bir deniz, denizin her zaman süt liman olmasını bekleyemeyiz, tabi ki arada dalgalar, fırtınalar olabilir, ama biz sörf yapmayı öğrenebilirsek, her dalgayı sörf tahtamız üzerinde kendimizden emin bir şekilde karşılayabilir hatta zevk alabilir, heyecan duyabiliriz.Arada düşebiliriz de tabi ama herseferinde tekrar kalkıp devam edebiliriz..
Aslında o dalgayı yaratan da biz değiliz, yani "yapan biz değiliz", hayatımızda başımıza gelen herşeyden kendimizi sorumlu tutmaktan vazgeçmeliyiz. Akışına bırakmalıyız yani, hayatı, olayları, kendimizi, başımıza gelenleri.. gereğinden fazla önemsememeliyiz.
Hayat bir akış, dalgasıyla, dinginliğiyle, rüzgarıyla, güneşiyle..
Peki biz iyi birer sörfçü olmayı başarabilecek miyiz?
Umut var, düşe kalka öğreneceğiz sörf yapmayı.:)
Sevgiyle..
------------------------------------------------------------------------------